SAĞ-SOL BEYİN ENTEGRASYONU
Beynimizin farklı görevlere sahip pek çok bölümü vardır. Mantıklı davranmanıza ve düşüncelerinizi cümleler haline getirmenize yardım eden bir sol tarafı, duygular yaşamanızı ve sözel olmayan işaretleri algılamanızı sağlayan bir de sağ tarafı vardır. Ayrıca sezgisel olarak harekete geçmenizi ve hayatta kalmak için kaşla göz arasında karar almanızı sağlayan bir sürüngen beyniniz bir de sizi bağlantılara ve ilişkilere sürükleyen memeli beynininiz vardır. Beyninizin bir tarafı kendisini bellekle uğraşmaya adamıştır, diğer tarafı ise ahlaki ve etik kararlar alır. Beyniniz birden çok kişiliği olan bir insan gibidir; bazen gerçekçidir, bazen hayalci; bazen yansıtıcı, bazen de tepkisel. O yüzden, hepimizin farklı zamanlarda farklı insanlar gibi görünmemize şaşmamak gerekir.
Entegrasyon, iyi işleyen bir bütün elde etmek için farklı öğelerin birbirine bağlanmasıdır. Aynı şekilde beynimizin iyi bir performans göstermesi de, farklı bölümlerinin bir koordinasyon içinde ve dengeli bir şekilde birlikte çalışmasına bağlıdır. Örneğin; bir orkestrada birçok farklı müzik aleti bir arada uyum içerisinde çalınıyorsa, beynin farklı bölümleri de uyum içerisinde her bölümün kendi başına yapabileceklerinden fazlasını yapabilirler. Öncelikle sağ beyin ve sol beyni ağırlıklı kullananlarda görülen özellikleri inceleyelim.
Öncelikle sağ beyinin özelliklerinden bahsedelim;
Sağ beyin, beynimizin yaratıcı kısmıdır; görsel ve işitsel konularla ilgilenir. Sezgilerimizde sağ beynimizi kullanırız. Hayal kurma sağ beyinle ilişkilidir. Okul öncesi çocuklarda sağ beyin daha baskındır. Dolayısı ile çocuklar bu dönemde kurallara bağlı kalmaksızın düşünürler ve akıllarına geleni söylerler ya da yapmak isterler. Bu yüzdendir ki Dr. Maria Montessori yaklaşık üç yaşına kadar çocuklarımızın içlerindeki öğretmeni (inner teacher) dinlediklerini söyler. Bu dönemde çocuklardan mantıklı olmalarını beklemek erken olacaktır.
Sağ beyni aktif kullanan çocuklar genellikle, resim çizmek, müzik aleti çalmak, şarkı söylemek, kitap okumak, kurgu yapmak, kompozisyon çıkarmak, evcilik türü hayal gücü gerektiren oyunlar oynamak, renkli ve sesli zekâ oyunları oynamak gibi etkinliklerden hoşlanırlar.
Sol beynin özellikleri ise;
Sol beyin beynimizin mantıksal kısmıdır. Matematiksel işlemlerle; kelime, sayı ve sembollerle ilgilenir. Sebep-sonuç ilişkisini kurmamızı ve analitik düşünebilmemizi sağlar. Çocuğunuz ilkokul çağına geldiğinde sol beynini daha fazla kullanabilecek ve daha mantıklı olarak, kurallı düşünme becerisini geliştirecektir. Çocuklarımız, sol beyinlerini de etkin kullandıklarında daha akıllıca konuşan, dili daha iyi kullanabilen, gerçeği algılamada daha başarılı bir performans sergilemeye başlarlar. Bunun nedeni okullardaki müfredatın sol beyni geliştiren etkinliklerden oluşmasıdır. Okul müfredatındaki matematik, fen bilgisi, Türkçe gibi ağırlık verilen dersler sol beyin gelişimi sağlamaktadır. Haftalık ders programlarında resim, müzik gibi sağ beyin gelişimi sağlayan derslere ise daha az zaman ayrılmaktadır.
Başarılı olmanın anahtarı, bu bölümlerin birlikte iyi çalışmasına yardımcı olmaktır. Bu olay, akciğerlerimizin havayı içine çekmesi, kalbimizin kan pompalaması ve midemizin yediklerimizi öğütmesi, yani bedenimizdeki farklı organların farklı görevler üstlenmesi gibidir. Bedenimizin sağlıklı olması için, bu organlar bir yandan kendi görevlerini yerine getirirken bir yandan da bir bütün halinde çalışmalıdır.
Entegrasyon, birçok kişinin farkında bile olmadan gerçekleşen muhteşem bir olaydır. Bilim adamları geçtiğimiz yıllarda yeni bir beyin tarama teknolojisi geliştirmiştir. Bu teknolojiyle sinirbiliminin temellerini sarsan bir sürprizle karşılaşılmıştır. Beynin aslında plastik yani şekillendirilebilir olduğu keşfedilmiştir. Bunun anlamı beynin, daha önce varsayıldığı gibi sadece çocuklukta değil, tüm hayatımız boyunca fiziksel olarak değişiyor olmasıdır.
Beynimize şekil veren şey ise deneyimlerdir, yani yaşadıklarımızdır. Yaşlandıktan sonra bile, deneyimlerimiz beynimizin fiziksel yapısını değiştirmektedir. Bir deneyim yaşadığımızda beynimizdeki nöron adı verilen hücreler aktive olur, yani birleşerek yeni bağlantılar oluştururlar. Zaman içinde bu bağlantılar beynin içinde yeni şebekelerin oluşmasına neden olur.
Şu anda çocuğunuzun beyni sürekli olarak yeni bağlantılar kurmaktadır, ona sunacağınız yeni deneyimler, beyninin nasıl şekilleneceğinin belirlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Beynimizin temel mimarisinin ve doğuştan gelen mizacımızın ötesinde, ebeveynlerin çocuklarına dirençli ve iyi entegre olmuş bir beyin geliştirmesine yardımcı olmaya yarayan deneyimleri sunma konusunda yapabilecekleri pek çok şey vardır. Örneğin; kendi deneyimleri konusunda konuşan ebeveynleri olan çocuklar, o tür deneyimlerle daha kolay bağ kurabilmektedir. Kendi duyguları hakkında konuşan ebeveynlerin çocukları duygusal zekalarını geliştirebilmekte, hem kendi duygularını hem de başkalarının duygularını daha kolay anlayabilmektedir. Dünyayı keşfetme konusunda destekleyici ve cesaret verici ebeveynlerin çocukları, çekingen mizaçlı da olsalar, davranış kısıtlamalarından kurtulabilmektedir. Buna karşın fazlaca korunan veya endişe verici deneyimlere maruz kalan çocuklar, çekingen tutumlarını sürdürme eğilimindedirler.
Entegrasyonun temelinde işte bu bağlantı kurma süreci, yani çocuklarımıza onların beyinlerinin farklı bölümleri arasında bağlantılar oluşturacak deneyimler yaşatma olayı yatmaktadır. Bu bölümler işbirliği yaptığı zaman, beynin farklı bölümlerini birbirine bağlayan birleştirici dokular oluşturur ve onları güçlendirirler. Bunun sonucunda beynin farklı bölümleri daha güçlü bir şekilde birbirleriyle bağlanmış olur ve daha da uyumlu bir şekilde çalışabilirler. Entegre olan bir beyin, farklı bölümlerinin tek başına yapabileceklerinden çok daha fazlasını yapabilir.
Ufak yaşlarda sizlerin ve öğretmenlerinin çocuklara her fırsatta sağ ve sol beyin loblarını birlikte çalıştıracak etkinlikleri yaptırmaları gerekir. Ufak yaşlarda özellikle sağ ve sol kolu çaprazlayarak yapılan beden aktiviteleri bu açıdan önemlidir.
Çocuklarımız için yabancı bir dil öğrenmek, biraz daha büyüdüklerinde, piyano ve bateri çalmak, sol el ile sağ ayaklarına dokunmak, belirli bir hareketi taklit etmek ve yapılan bir hareketi anlatmak vb. çalışmalar, sağ ve sol beynin senkronizasyonu anlamında faydalı olacaktır.